|
13 Kasım 2011 Pazar
Ayrılık Patileri
12 Kasım 2011 Cumartesi
Bir Organ Nakli Gibi Sevmiştim Seni
Bir organ nakli gibi sevmiştim seni;
Çürük gözlerine bağışlanan ellerim
Yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim..
Darmadağın kadınların darmadağın ettiği erkekler gibi
Sevmiştim seni...
Çok eskitilmiş bir aşkın hatırlanması
Sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması
Aslında işin açıkçası;
Rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi
Hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi
Geriye çekilirken herkesi öldürmek gibi
Sevmiştim seni...
Ruhum kan kaybederken nasıl tutarım seni şimdi deniz gibi
Neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi
Ortalık yerde durup dururken
Sevmiştim seni...
Atlara kalırsa çoktan kaybettik savaşı
Mızraklar kırıldı, kalkanlar delindi, ganimetler paylaşıldı.
Kasaba meydanında birbirini dövmekten
Yorulan iki kovboy gibi
Bir tabancanın namlusuyla tetiğiyle
Kendisinden farklı
Kendisinden ayrı
Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi
Aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi
Katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla
Sevmiştim Seni...
Çürük gözlerine bağışlanan ellerim
Yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim..
Darmadağın kadınların darmadağın ettiği erkekler gibi
Sevmiştim seni...
Çok eskitilmiş bir aşkın hatırlanması
Sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması
Aslında işin açıkçası;
Rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi
Hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi
Geriye çekilirken herkesi öldürmek gibi
Sevmiştim seni...
Ruhum kan kaybederken nasıl tutarım seni şimdi deniz gibi
Neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi
Ortalık yerde durup dururken
Sevmiştim seni...
Atlara kalırsa çoktan kaybettik savaşı
Mızraklar kırıldı, kalkanlar delindi, ganimetler paylaşıldı.
Kasaba meydanında birbirini dövmekten
Yorulan iki kovboy gibi
Bir tabancanın namlusuyla tetiğiyle
Kendisinden farklı
Kendisinden ayrı
Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi
Aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi
Katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla
Sevmiştim Seni...
Bir Martıyı Ağlattın İşte
Bir martıyı ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık ,
kütür kütür küfür ediyor gece imanıma
su yaralanıyor su kanıyor şelale !
Ah nasıl titredim tensiz
bir piyanist büküldü sanki
kesişen ayrışık doğrular gibi
çarpışıverdim yüzünle.
Yüzün
öyle düzgün suna bir el yazısı
yüzün yüzüme aksedince
yüzün ayna alnımda
yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!
Bitmemiş bir ömrün yalanısın
sen: kabuslarımın tabiri
çocukluğumun arta kalanısın!
öldüreceğim kendimi dudaklarınla
dudakların etle, şehvetle seferber
sen! bana inen son kutsal kitap
son fakir yatır
son aciz peygamber!
bir martıyı ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık
bir çocuk garanti intihar eder artık ,
kütür kütür küfür ediyor gece imanıma
su yaralanıyor su kanıyor şelale !
Ah nasıl titredim tensiz
bir piyanist büküldü sanki
kesişen ayrışık doğrular gibi
çarpışıverdim yüzünle.
Yüzün
öyle düzgün suna bir el yazısı
yüzün yüzüme aksedince
yüzün ayna alnımda
yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!
Bitmemiş bir ömrün yalanısın
sen: kabuslarımın tabiri
çocukluğumun arta kalanısın!
öldüreceğim kendimi dudaklarınla
dudakların etle, şehvetle seferber
sen! bana inen son kutsal kitap
son fakir yatır
son aciz peygamber!
bir martıyı ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık
Teklifsiz Serseri
Tekrarlanan, tekrarları yüzyıllara yayılan şeyler
gelenekselleşir, kalıplaşır.
Tekrarın yüceliğine sığınan muhafazakârlardır
yeninin peşine düşmek için tekrarı reddeden serseriyi linç edenler.
Serserilere teklif verilmez, onlardan teklif beklenmez.
Teklifsizliktir o serserinin fiyakalı gözlerindeki bol mermili şarjör. Bastı mı tetiğe: Tak! Tak! Tak!
Böyle bir şeydir onda bakmak!
Ben sizi görmeye gelmiştim aslında, ne yazık kaderim oldu size yalnızca acıyarak bakmak!
( Teklifsiz Serseri Arka Kapak Yazısı )
gelenekselleşir, kalıplaşır.
Tekrarın yüceliğine sığınan muhafazakârlardır
yeninin peşine düşmek için tekrarı reddeden serseriyi linç edenler.
Serserilere teklif verilmez, onlardan teklif beklenmez.
Teklifsizliktir o serserinin fiyakalı gözlerindeki bol mermili şarjör. Bastı mı tetiğe: Tak! Tak! Tak!
Böyle bir şeydir onda bakmak!
Ben sizi görmeye gelmiştim aslında, ne yazık kaderim oldu size yalnızca acıyarak bakmak!
( Teklifsiz Serseri Arka Kapak Yazısı )
Periler Ölürken Özür Diler
Aşk, bir tedbirsizlikse eğer, perilerin ölmesi hayata değer.
Periler hiç konuşmadan nasıl eşlik ettilerse bir ömür boyu insanlara, nesnelere, olup bitene, ölürkenki haylazlıkları yalnızca bir özrün tüm yanlışları toza buza dönüştürmesiyle sona erer.
Perilerin öldükleri, öldürüldükleri ülkelerde farklı olduklarını düşünen birileri varsa, onlar cesetleri yerde değil, gökte arar. Güzel ölen, samimi ölen göğe gömülür çünkü.
*Ölürken özür dilemek aklınızdan hiç geçmemişse peri sayılmazsınız.
( Periler Ölürken Özür Diler Arka Kapak Yazısı )
Periler hiç konuşmadan nasıl eşlik ettilerse bir ömür boyu insanlara, nesnelere, olup bitene, ölürkenki haylazlıkları yalnızca bir özrün tüm yanlışları toza buza dönüştürmesiyle sona erer.
Perilerin öldükleri, öldürüldükleri ülkelerde farklı olduklarını düşünen birileri varsa, onlar cesetleri yerde değil, gökte arar. Güzel ölen, samimi ölen göğe gömülür çünkü.
*Ölürken özür dilemek aklınızdan hiç geçmemişse peri sayılmazsınız.
( Periler Ölürken Özür Diler Arka Kapak Yazısı )
Bu Defa Çok Fena
Her şeyin kötüye gittiği, herkesin kabahat koleksiyonu yaptığı hiç bitmeyecek bir filmin içindeyiz.
Fragmanımızda bizimle ilgisi olmayanlar oynuyor, jenerikte adımız yazmıyor hatta.
Biçilmiş rollerin fırtınasında gitgide ağırlaşan bir senaryoyu yaşıyoruz.
Hiç kimsenin dublörü yok. Ölürsek arkamızdan belki figüranlar ağlayacak yalnızca. Sinemalarımızda gösterime giren aşklar, mücadeleler, direnişler, isyanlar bir korku filmi mi, komedi mi, dram mı; bilmeden izliyoruz. Çıt çıkartmadan izliyoruz ölümleri, sevinçleri.
( Bu Defa Çok Fena Arka Kapak Yazısı )
( Bu Defa Çok Fena Arka Kapak Yazısı )
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)